Leyla: Hayat... Aşk... Adalet...

Küçük yaşta annesiz kalan Leyla’nın hayatı, babasının genç ve güzel bir kadın olan Nur’la evlenmesiyle bir felakete doğru sürüklenir. Aşktan gözü kör olan babası Hilmi, Nur’un yalanlarında boğulmuş mutlu bir evlilik sürdürürken Nur, Leyla’ya kendi yuvasında cehennemi yaşatmaktadır. Leyla ise babasını bu kadının bir şeytan olduğuna asla inandıramamaktadır. Nur şeytani planını devreye soktuğunda ise Hilmi, onca zaman kızına inanmayarak büyük bir hata yaptığını talihsiz bir şekilde fark eder ve bu trajik hatasının bedelini canıyla öder. Artık Leyla’nın ne bir babası ne bir evi ne de bir hayatı vardır. Nur tarafından kimsesiz çocukların bir arada yaşadığı tekinsiz bir dünyaya terk edilen Leyla, hayatını çalan bu kadından intikam almaya o gün yemin eder. Aradan yıllar geçer. Kocasının ölümüyle birlikte yolu ünlü futbolcu Tufo’yla kesişen Nur, adamı olmadık şeylere inandırarak avucunun içine almış ve mutlu bir yuva kurmuştur. Hayalini kurduğu her şeye kavuşan Nur, geçmişin üzerine sünger çekse de geçmiş peşini bırakmayacaktır. Yıllardır Nur’dan intikam alacağı günün hayalini kuran Leyla, geri dönüp Nur’un evine kor gibi düşer. Nur’un mutfakta çalışmak üzere işe aldığı yetenekli şef Leylim, Leyla’dan başkası değildir! Ancak Leylim için bu iş sandığından da zor olacaktır. Leyla’nın terk edildiği çöplükte ona yardım eli uzatıp hayatını kurtaran çocukluk aşkı Tatü, yıllar sonra Nur’un gözbebeği ve biricik evlatlık oğlu Civan olarak karşısına çıkacaktır. İntikam sönmeyen bir ateş gibi Leylim’in kabuklaşmış yüreğinde yanarken hayat ise onu aşkı ve vicdanıyla sınayacaktır. Bir yandan Civan ve Leylim’in aşkı ilmek ilmek örülecek, diğer yandan geçmişin düğümleri bir bir çözülerek tüm aile fertlerini çalınan hayatlarıyla yüzleştirecektir.

Bazı yanıp sönen ışık sekansları ya da şekilleri ışığa duyarlı izleyicileri etkileyebilir.